SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SUNNE BAHSİ

<< 4678 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَيْنَ الْعَبْدِ وَبَيْنَ الْكُفْرِ تَرْكُ الصَّلَاةِ

 

Cabir'den (rivayet edildiğine göre)

 

Rasûlullah (s.a.v.) "Kul ile küfür arasında (ki yol) namazı terktir" buyurmuştur.

 

 

İzah:

Müslim, iman;, Tirmizi. iman; İbn Mace. ikame; Ahmed b. Hanbel. III. 370-389.

 

Hadisin zahirinden insanla küfür arasındaki ulaşım vasıtasının namazı terk etmek olduğu ifade edilmektedir. Bu ifadeye göre namazı terkeden bir insan, küfür dairesine ulaşmış olur. Hadisin bu zahiri ifadesi "masiyetin imana işlenen sevaplarında küfrüne bir zarar vermeyeceğini savunan Mürcie mezhebi nin aleyhine bir delildir. Fakat amellerin, imanın bir cüzü olmayıp, sadece kemalinin şartı olduğunu söyleyen ehl-i sünnet ulemasından bazısı, bu hadisi te'viî ederek, onu namazı inkar ederek terkeden kişinin kafir olacağını, fakat kalbinde imanı olan bir kimsenin, namazın farz olduğunu kabul eden bir kimsenin kafir olmadığını söylemişlerdir. Ehl-i sünnet alimlerinin, namazı kasden terkeden kimse hakkındaki görüşlerini, şu şekilde özetleyebiliriz.

 

"Ahmed b. Hanbel (v.241/855) ile tabileri, tembellik sebebiyle bile olsa, özürsüz namazı terk edenin kafir olduğunu söylemişlerdir." Ahmed b. Hanbel ve ona tabi olan Hanbeliler, nakle mutlak bağlılıkları sebebiyle namaz kılmayanı tekfir ederken Nebi efendimizin şu hadisine dayanırlar: "Kim kasden namazı terkederse kafir olur." Dinde naklin ve aklın yeri konusundaki görüşleri sebebiyle, Hanbeliler hakkında nakli delil bulunan bir meselede akla değer vermezler, nakli delil ile amel ederler. Bu alimler, namaz dışındaki ibadetleri terkedenin kafir olduğuna dair bir nassa rastlamadıkları için, oruç, zekat, hac gibi farzları mazeretsiz terkedenin kafir olmadığım söylemişler, fakat namazı terkedenin kafir olduğu­na dair hadis bulunduğundan, hadis ile amel etmişler, namaz kılmayanı kafir saymışlardır.

 

Namaz kılmayan kimseye uygulanacak hükümlere geince; Ahmed b. Hanbel ve tabilerine göre, üç gün namaz kılmaya davet edilir. Kılarsa affedilir, kılmazsa öldürülür. Hanbelilere göre namazı terkedenin öldürülmesi kafir olduğu içindir.

 

İmam Malik (v. 179/795) ve eş-Şâfiî (v.204-819) ye göre namaz kılmayan kişiye namaz kılması emrolunur. Kılmazsa kafir olduğu için hadden (şer'î ceza olarak) öldürülür. Böyle bir kimse kafir olmadığı için cenaze namazı kılınır.

 

İmam Ebu Hanife'ye (v. 150/767) göre, namazı terkeden kafir olmaz. Namaz kılmadığı için de öldürümez. Fakat namaz kılıncaya kadar hapsedilerek uyeun telkinat ve cezalarla tedib edilir ve namaz kılması sağla­nır.[Bk. Kılavuz Ahmed. Saim, lmam-Küfür Sınırı. 159.]

 

Mahir: Namazı terkin küfür olmadığını Hanbellileri akıldan uzak sayarak tenkid edip akli olarak namazı terkedenin imanlı olduğunu söyleyene derim ki:

Ashabın sadece namazın terkini küfür saydığını bildiren hadis (Müslim, iman; Tirmizi, iman; İbn-i Mace, ikame) yukarıdaki oruç namaz farzlarıyla namazı bir tutan açıklamayı geçersiz kılar, zaten Nebi s.a.v. namazı özel olarak kendi ağzından zikretmiştir. Günde 1 saati bulmayan bir ibadeti terkedecek kadar Allah korkusu olmayan kişi Allah'ın (C.C.)'nun neyine iman etmişlerdir, varlığına m ? Müşrikler de Yahudiler de Hristiyanlar da Zerdüşlerde Allah vardır diyorlar zaten. Allah'ın tehditlerini göz ardı etmek ya akılsızlık, ya inkar yada dünyanın görmediği bir cesarettir. Etrafta namaz kılmayan kafir olmaz diyip gezerek dinler arası diyaloğa hizmetten başka bir şey yapmadığınızı söylerim. 

 

Din vahiy, dolayısıyla nakildir, onun izin verdiği yerde akıl vardır, akıl diye diye ibn-i Rüşd Dante'ye malzeme oldu oda ilahi komedya diye kitab yazdı.